Prostat Bezi Büyümesi (BPH) için Fokal Tedavi
Benign Prostat Hiperplazisi (BPH) Tedavisinde Fokal Tedaviler
(Kriyoablasyon, HIFU, IRE)
Bugüne kadar, benign prostat hiperplazisi (BPH) için geliştirilen minimal invaziv cerrahi teknikler arasında tedavi etkinliği açısından anlamlı bir fark olmamıştır. Bu prosedürlerin başarı oranlarını karşılaştıran çalışmalar genellikle yöntemlerin benzer etkinlik sunduğu ve yan etkilerinin genellikle kabul edilebilir seviyelerde olduğu sonucuna varmaktadır. Bu koşullar altında, odak noktası hasta için uygun olanlar arasından en az yan etkiye sahip tekniğin seçilmesine kayar (çoğu durumda birden fazla yöntem uygun olabilir).
Fokal terapi , BPH için diğer tüm invaziv yaklaşımlardan farklı olarak, penil üretra yoluyla herhangi bir müdahale içermemesi bakımından bir yöntemdir. Bunun yerine, prostat dokusunun istenen kısmını kesmek (yok etmek) için çeşitli enerji kaynakları kullanılır.
Fokal terapi, BPH’yi herhangi bir önemli yan etkiye neden olmadan TURP, Plazmakinetik TURP veya HoLEP gibi yaygın olarak kabul edilen yöntemler kadar etkili bir şekilde tedavi edebilir. Ek olarak, işlem sırasında penis üretrasına erişilmediği için üretra darlığı riski önlenir – bu da bir başka önemli avantajdır.
Diğer birçok minimal invaziv cerrahi yöntemle (TURP, bipolar-Plazmakinetik TURP, HoLEP gibi) karşılaştırıldığında, fokal terapi aşağıdaki faydaları sunar:
- Penis üretrasından giriş yok
- Derin (genel) anesteziye gerek yoktur
- Hastaneye yatış zorunluluğu yok
- İşlem sırasında kanama olmaz
- Kateter yerleştirildikten sonra sürekli mesane irrigasyonuna gerek yoktur
- Kalp veya beyin pili olan hastalarda kullanımı güvenlidir
- Tedaviden sonra çok düşük retrograd ejakülasyon riski (%5’ten az)
Fokal tedaviler, düşük yan etkileri nedeniyle son yıllarda klinik pratikte yaygın olarak kullanılan bir yöntem olan Rezum ile özel olarak karşılaştırıldığında, Rezum’un tüm avantajlarını ve herhangi bir üretral girişim gerektirmemesi gibi ek bir fayda sunarak üretra darlığı riskini ortadan kaldırır.
Fokal Terapide Kullanılan Enerji Kaynakları
Kriyoablasyon:
Kriyoterapi sırasında deri yoluyla prostata ince metal problar yerleştirilir. Bu problar, yakındaki prostat dokusunu donduran bir gazla doldurulur. Hedeflenen doku dondurularak yok edilirken, sperm kanalları, sinirler, mesane ve üretra gibi çevre yapılar zarar görmeden kalır.
IRE (Geri Dönüşümsüz Elektroporasyon):
IRE tedavisinde ince metal problar deriden prostata sokulur. Problar arasında güçlü elektrik alanları oluşur ve hücre ölümüne neden olur. Geri Dönüşümsüz Elektroporasyon (IRE) olarak bilinen bu yöntem, istenen prostat dokusunu kesmektedir. Sperm kanalları, sinirler, mesane ve üretra gibi çevre yapılar korunur.
HIFU (Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason):
HIFU, prostat dokusunu yok etmek için yüksek yoğunluklu ultrason enerjisi kullanır. Ses dalgaları, ısı üretmek için belirli bir noktaya odaklanır. Vücutta belirli bir noktaya iletilen enerji, sıcaklığı saniyeler içinde yaklaşık 90°C’ye yükselterek dokuyu tahrip edebilir. Çevreleyen doku sağlam kalır ve hedeflenen tedavinin yakındaki sağlıklı prostat dokusuna zarar vermeden verilmesine izin verir.
Kriyoablasyon ve IRE (monopolar), HIFU’dan farklı olarak rektal toksisite riski taşımadıkları için BPH tedavisinde öne çıkan seçenekler haline gelmiştir.
Literatürde bu konuda sınırlı sayıda çalışma bulunsa da, 2023 yılında yayınlanan en son meta-analiz, bu yöntemlerin hem etkili olduğunu hem de daha az yan etkiyle ilişkili olduğunu bildirmiştir.